Psikolojik Danışman Mehmet Oral, panik atak ve panik bozukluk hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Oral, panik atakların aniden başlayarak yoğun korku ve sıkıntı nöbetleriyle kendini gösterdiğini, bu nöbetlerin çarpıntı, nefes darlığı, uyuşma, göğüs ağrısı ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtilerle ortaya çıktığını belirtti. Bu belirtilerin genellikle 10 dakika içinde bir arada görüldüğünü ve kişiyi büyük bir kaygıya sevk ettiğini ifade etti.
Oral, panik atakların her insanda görülebileceğini ancak tekrarlamaya başladığında ve yaşam tarzını etkilemeye başladığında panik bozukluğa dönüşebileceğini vurguladı. Panik bozukluğun, kaygı, kaçınma ve güvenlik sağlama davranışları ile sosyal, özel ve iş hayatında kısıtlamalar yaratabileceğini söyledi.
Panik bozukluğun tedavisinde ilaç tedavisi ve bilişsel-davranışçı terapinin etkili yöntemler olduğunu belirten Mehmet Oral, ilaçların beyin kimyasını dengeleyerek atakları önlediğini, bilişsel-davranışçı terapinin ise kişilerin kaygılı düşüncelerle yüzleşmelerini sağladığını ifade etti. Ayrıca, kaçınma davranışlarının tedavi sürecinde kırılmasının önemine dikkat çekti. Bu tür davranışların kaygıyı geçici olarak azaltabileceğini ancak uzun vadede panik atakların artmasına yol açabileceğini söyledi.
Mehmet Oral, panik atak ve panik bozukluk gibi sorunların profesyonel destekle rahatlıkla tedavi edilebileceğini, bu tür durumlarla karşılaşan kişilerin uzman desteği alarak sorunun üstesinden gelebileceklerini belirtti.