Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Tasarım Vakfı ile yapılan protokoller kapsamında, Hatay kent merkezinin ihyası için ihtiyaç duyulan tasarım ve planlama sürecinin lansmanı gerçekleştirildi.
Vali Mustafa Masatlı, Türkiye Tasarım Vakfı Hatay Toplum Merkezi’nde gerçekleştirilen lansmanda, medeniyetlere binlerce yıldır beşiklik etmiş kadim şehir Hatay’ın, yeniden ihya ve inşası için büyük bir özveriyle, mesai harcayarak hep birlikte olağanüstü çalışmalar ortaya koyduklarını anlattı.
Şehrin kimliğini ve kültürünü yansıtan dokusunun muhafaza edilerek eski haline göre daha modern, planlı, donanımlı bir şekilde yeniden inşa edilecek olmasının, herkeste ayrı bir heyecan oluşturduğuna dikkati çeken Masatlı, kentin o eski güzel günlerine kavuşması için çalışmayı sürdürdüklerini belirtti.
Masatlı, çok mesai harcanarak uzun çalışmalar, sayısız toplantılar ve “en iyisi olması” adına yapılan istişareler sonucu ortaya çıkan Hatay Tarihi Kent Alanı Master Plan ve Kent Merkezleri Tasarımı’nın, aydınlık yarın için kendilerini fazlasıyla umutlandırdığını vurguladı.
Planın önemine değinen Masatlı, şöyle devam etti: “Bu plan, bölgemizin tarihi ve kültürel varlıklarını korumayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaçlamakta, tarihi hanlardan kalelere, camilerden kiliselere kadar bölgemizin tarihi mirasını koruma altına alacak stratejileri içermektedir. Aynı zamanda, kent merkezinin tasarımı da şehrimizin yeniden inşasında, yaşanabilir, sürdürülebilir ve kültürel olarak zengin mekanlar oluşturmayı hedeflemektedir. Hatay’ın Tarihi Kent Alanı Master Planı ve Kent Merkezleri Tasarımı, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de ilgilendiren önemli bir konudur. Bu süreçte, işbirliği ve katılımı ön planda tutarak, Hatay’ımızın zengin kültürel mirasını ve tarihini koruyarak, geleceğe taşımak için kararlı bir şekilde çalışmak hepimizin sorumluluğudur. Kadim şehrimizin, Türkiye Yüzyılı’mıza yakışır bir anlayışla yeniden ihya ve inşa edildiğini şimdiden görüyor olmanın mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.”
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili Birol İnceciköz de Türkiye Tasarım Vakfı’nın tüm teknik ekibinin yoğun gayretleri sonucunda şehrin kalbi olan alandaki tüm planlama ve projelendirme çalışmaların sorumluluğunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yaptıkları bir protokolle devraldıklarını söyledi.
Tarih ve kültürü korumanın, Antakya’nın en hassas konularından bir tanesi olduğuna değinen İnceciköz, katılımcı planlama sürecinde yer alanlara teşekkür etti.
İnceciköz, Antakya’da yaşam enerjisini, tarihi yaşamını yeniden inha etmekle sorumlu olduklarını belirterek, kısa zamanda da bu hedeflerin hayata geçtiğinin görüleceğini dile getirdi.
“ÜLKEMİZİN ŞEHİRLERİ İÇİN İYİ ÖRNEK HATAY’DAN ÇIKIYOR OLACAK”
Türkiye Tasarım Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Mehmet Kalyoncu, gönüllü olarak başladıkları ve eylül 2023 itibarıyla da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığıyla imzaladıkları protokollerle artık işin sorumlusu oldukları Hatay’ın Master Planı ve pilot alanların proje sunumlarını yapacaklarını anlattı.
Hatay’ın özel bir şehir olduğunu vurgulayan Kalyoncu, yaşanan büyük acıyı hatırlatarak çok çalışmak gerektiğini söyledi.
Böylesi büyük bir yıkımdan sonra artık şehircilikle ilgili bir şeyleri farklı yapmak gerektiğine inandıklarını dile getiren Kalyoncu, öncelikle amaçlarının mimarlık ve şehir planlama camiasını birleştirmek ve herkesi kapsamak olduğunu belirtti.
Yaklaşık 500’ün üzerinde mimar ve plancının bir araya geldiğini ve bu işi ortaya çıkardıklarını ifade eden Kalyoncu, “Amacımız şuydu; tek bir iyi örnek çıkartmak, buna kafayı taktık çünkü bir iyi örnek bazen her şeyi değiştirebilir ama onun çıkmışı gerekir, bütün emeği ona koymamız gerekir. İnşallah ülkemizin şehirleri için bu iyi örnek Hatay’dan çıkıyor olacak.” diye konuştu.
Kalyoncu, Hatay’ın gelecekteki ihtiyaçlarını öngörerek bir tasarım ortaya koyduklarını dile getirdi.
Ortaya çıkan planın Hatay’ın hafızasını, kültürünü, anılarını ve en önemlisi bir arada, kardeşçe yaşama arzusunu ve o duyguyu koruduğunu belirten Kalyoncu, “Bu çalışmanın ülkemizin şehircilik anlamında geleceğine de ışık tutacağına inanıyorum.” dedi.
Kalyoncu, İstanbul’un da böyle bir deprem geçirmeden bir plana ihtiyacı olduğunu, vakıf olarak bu göreve hazır olduklarını söyledi.
Yaptıkları işten emin olduklarını, dünyada en yüksek nitelikte kentsel yaşam kalitesini sunacak bir tasarımın ortaya çıktığını belirten Kalyoncu, şöyle devam etti: “Bunu önümüzdeki aylarda göreceğiz, bakın bütün dünya bunu konuşacak. Bu kadar eminim çünkü biz inceledik, baktık, dünyada buna benzer, özellikle böyle bir acıdan, afetten sonra bu nitelikte tasarlanmış bir örnek, bu kapsamda, hızda gerçekten yok. Emin olabilirsiniz, bu gerçekten iyi bir iş, doğru bir proje ve dinamik bir proje, açık bir plan, zaman içinde burada yaşayanların ihtiyaçlarına göre de kendini canlandıracaktır.”
“HATAY İÇİN EN İYİSİNİ YAPMAK ÜZERE YOLA ÇIKTIK”
Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci, 2016’da kurdukları vakfın çalışmalarından bahsetti.
Depremden sonra bir yıldır Hatay’da olduklarını anlatan Demirci, “İlk 6 ayı gönüllü olarak hem rezerv alanlarda hem de çeşitli projelerde destek vermeye çalıştık. Son 6 aydır da, eylülden beri Bakanlıklarımızla protokoller kapsamında burada 48 ofisimizde yaklaşık 1000 kişinin katkısıyla bir aile olduk ve Hatay için en iyisini yapmak üzere yola çıktık. Hala bu yolu yürüyoruz, muhteşem eserler çıktı ortaya. Yaklaşık 50 hektarlık alanda 20’nin üzerinde mimarımızla beraber kent merkezinde gerçekten eşi benzerine zor rastlanır bir örnek ortaya koyuyoruz.” ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından proje sunumları gerçekleştirildi, Türkiye Tasarım Vakfı Hatay Toplum Merkezi’nin açılış kurdelesi kesildi. AA