Kahramanmaraş merkezli depremlerde oluşan devasa yarıklar, 6 Şubat’taki “asrın felaketi”nin yıkıcı etkisinin en iyi görülebildiği yerler arasında bulunuyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından 11 ilde ev ve iş yerlerinin yıkılmasının yanı sıra bazı kentlerde tarım arazilerinde de yarıklar oluştu.
Depremlerde Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş’ta oluşan yarıklar adeta 6 Şubat’taki depremlerin simgesi haline geldi.
Büyük yıkıma yol açan depremin etkisinin en iyi görülebildiği yarıklar, uzun süre araştırma yapan yerli ve yabancı bilim insanlarının yanı sıra vatandaşların da ilgisini çekti.
Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformunca yürütülen proje kapsamında, bilim ekibi yarıkların oluştuğu alanlarda incelemelerde bulundu.
HATAY’IN ÜÇ İLÇESİNDE ZEYTİN BAHÇELERİNDE YARIKLAR OLUŞTU
Depremden en fazla etkilenen illerden Hatay’da da Altınözü ilçesine bağlı Tepehan Mahallesi’ndeki zeytin bahçesinde, 400 metre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 50 metre derinliğinde yarık oluştu.
Defne ilçesi Çınarlı Mahallesi ile Samandağ ilçesi Çubuklu Mahallesi’nde de zeytinlik alanlarda yarıklar meydana geldi.
Hatay’da arazilerini yeniden tarıma kazandırmak isteyen bazı kişilerin oluşan yarıkların bir kısmına zeytin fidanı diktikleri görüldü.
PROF. DR. SÖZBİLİR: “ÇATLAĞI KENDİ KAFANIZA GÖRE DOLDURMAYIN”
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, AA muhabirine, ilk depremde Adıyaman ile Hatay arasında 350, ikinci depremde ise Doğanşehir-Nurhak-Göksun arasındaki bölgede 150 kilometre uzunluğunda bir yüzey kırığı meydana geldiğini söyledi.
Fayın yeryüzünü parçaladığını anlatan Sözbilir, bu parçalanma boyunca birçok yerde kırık, çatlak ve derin yarıkların meydana geldiğini belirtti.
Sözbilir, dolgu çalışmalarının yetkili kurum ve belediyelerce yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Fay bir daha çalıştığı zaman yine aynı yerden çalışacak. Biz belgelemek için onları çizeriz, insanlar oralarda tekrar yapılaşmaya gitmesinler diye. Bir fay boyunca oluşan çatlaklığı doldurunca, fayla ilgili tehlike değişik bir aşamaya geçmez. Ama bilim insanlarının görmesi gereken yapıları örtmüş olursunuz. Onları siz kendi kafanıza göre değil de ilgili resmi kurum ve kuruluşların o fayları doldurması gerekiyor. Heyelanlı bir bölgede insanların doğrudan müdahalesi doğru değil. İşin uzmanlarının gelerek heyelanlı bölgeyi rehabilitasyona sokması gerekiyor.”
Sözbilir, dirençli ve sağlıklı kentler oluşturabilmek için doğal afet eksenli kentleşme modelinin benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. AA